- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Yıllardır sinemaya gitmeyip ve kendime zaman ayırıp uzun zamandır film izlemiyordum. Kolay kolay film içeriği beğenen birisi değilimdir. Ya sevdiğim bir film serisi olması gerekir ya da sevdiğim oyuncuların filmlerini izlemeyi daha çok tercih ederim. Ama bazı anlar oluyor ki, tesadüfen açtığım bir filmi bayılarak izleyebiliyorum. Buda onlardan bir tanesi, Merve Kült. İyi ki izledim ve hemen yazısını yazıp siz değerli okuyucularım ile paylaşma isteğinde bulundum.
Yazar, Ceylan Naz Baycan’ın “Merve Kült – Bir Çöküş ve Diriliş Öyküsü” adlı romanında uyarlanarak, dijital medya platformu olan Netflixte Merve Kült filmi yayınlanmıştır. Aynı zamanda filmin senaristliğini yapmıştır.
Evet yine bir kitap uyarlamasından esinlenerek filmi yapılan bir yapıt. Kitabın tam içeriğini bilemiyorum ama eminim eğlenceli veya düşündürücü bir yapısı vardır.
Filmden anlaşıldığı üzere tatlı hoş bir eğlenceli akışkan bir dili mevcut. Bir kaç oyuncuyu ilk kez görmeme rağmen gerçekten performansları ciddi anlamda genel olarak başarılı diyebilirim. Özellikle başrol olup oyunculuğunu beğendiğim hoşuma giden Ahsen Eroğlu ve Ozan Dolunay’a bayıldım diyebilirim. Gerçekten önü açık bir oyuncuya benziyor.
Filmin Konusu
Merve (Ahsen Eroğlu), moda düşkünü, özgün ruhlu genç bir kadındır. Bir gün evinden çıkarılma durumuyla karşı karşıya kalan Merve’nin para bulması gerekir. Annesiyle bir türlü barışmayan yıldızları ise üst üste gelir. Bu durum üzerine Merve, para kazanma umuduyla arkadaşları ile birlikte flört uygulaması geliştirir. Merve artık arkadaşlarının yanında kalmaya başlar. Fakat Merve’yi bekleyen daha birçok macera vardır. İş konusunda ciddi adımlar atması gerekmektedir. Ama patronunun onunla ilgili bambaşka planları vardır.
Eğer adım atmazsan, atan biri gelir, önüne geçer.
Benim Yorumum
Genelde bir şeyler yiyip içerken sizde mutlaka internetten bir şeyler izliyorsunuzdur. Bunu kanıtlayamam ama kesinlikle eminim. Çünkü bende öyleyimdir.
Bu filmi tesadüfen iş yerinde molada iken keşfettim. Yarısını molamda diğer yarısını ise evimde hayranlıkla mutlu bir şekilde izledim. Samimi içten cana yakın bir film olmuş diyebilirim. Sadece beğenmediğim tek kısım, bu ne alaka dediğim Anıl’ın kayalıklarda Çinli bir ağabey ile yoga sırasında yapılan sohbeti idi. Buna hiç gerek yoktu bence.
Dışarıdan yapılan yorumlara az çok göz gezdirdiğimde hep şu standart yorumlar ile karşılaştım. Klasikleşen yaz dizileri, sıradan bir konu, her yıl yapılan birbiri ile bağlantılı yapımlar vb. gibi bir çok yorum vardı.
Bir kullanıcı yorumu çok dikkatimi çekmişti ve yorumuna cevap olarak bir yorum yaptım ve iletişime geçmek istedim. Yorumunu blogumda paylaşabilir miyim, acaba bir sorun olur mu gibisinden izin alacaktım fakat herhangi bir dönüş olmadı. Bir sorun teşkil etmeyeceğini tahmin ettiğim için yorumun sahibinin ismini vermek istemiyorum.
Yorum şu şekildeydi;