- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
2007 yılında Liverpool’u İnönü’de 2 – 1 yendiğimiz de 7’den 70’e herkes bizi desteklemişti. Hatta desibel rekorunu kırmıştık. Fakat Liverpool bizi kendi evinde 8 – 0 yendiğinde hep kötülediler sahip çıkmadılar. Olsun biz yıkılmadık yine Beşiktaş’ın yanındaydık. 8 yıl geçtikten sonra yine Liverpool çıkmıştı karşımıza. Bizi evlerinde 1 – 0 yenmişlerdi. Gün geldi çattı 26 şubat rövanş maçı. İnanıyordum bu maç bizimdi biz kazanacaktık. Atatürk Olimpiyat Stadına o maça gitmeyi çok istedim.
Çünkü doğum günümdü. Bana en büyük doğum günü hediyesi bu olacaktı ama gidemedim olsun. Maçı bizim dernekte izleyecektik. Pozisyon üstüne pozisyon vardı ama bir türlü gol bulamıyorduk. Ben artık maçı izlemeyi bırakmıştım geçtim bi köşeye ağlaya ağlaya dua ettim. Dakika 61’de Sosa çıkmıştı Tolgay girmişti. Sinirlenmiştim aslında Bilic’e çok kızmıştım adam daha yeni çıkmıştı sakatlıktan ne diye oyuna alıyorsun. Dakika 70’de uzaktan güzel bir şut çekmişti ama direk dibinden çıkmıştı top. İnanmıştım hissetmiştim gol gelecekti demeye kalmadan müthiş bir atağın ardından güzel paslaşmanın ardından Tolgay çok güzel bir gol atmıştı ve ben sevincimden hüngür hüngür ağlamıştım. Son dakikalarda Demba Ba kornerden gelen topu üst direğe vurmuştu maalesef olmadı. İş uzatmalara kalmıştı. Ve uzatmalarda da hiç gol olmadı artık şansımız penaltılara kalmıştı. Allah’ıma çok şükür Lovren son penaltıyı dışarı atmıştı ve 5 – 4 yenmiştik.
Bu da bana en büyük doğum günü hediyesi olmuştu. Hayatım boyunca bu anımı asla unutmayacağım.
Teşekkürler Beşiktaş.