- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
İslamın beş şartından birisidir, namaz kılmak. Bu bize verilen ödevlerden sadece bir tanesidir. Eğer bu ödevi yerine getirmezsek ahiret (cennet) sınavından kalırız. Kimimiz kılıyor, kimimiz kılmıyor. Kimsenin yaptığı ibadeti sorgulamak bizim görevimiz değildir. İslam dinindeki en önemli ibadettir, namaz.
Hac ve zekat ibadeti dışında diğer ibadetlerimi yerine getirmeye çalışıyorum. İnşallah bir işim olduğunda zekatımı verebilir, halim vaktim elverirse de hac ibadetimi yapmayı istiyorum. Allah affetsin, namazlarımı aksatıyorum. Bunu saklamanın bir anlamı yok. Zaten yaradan her şeyi görüyor. Bu yazıyı uzun zaman önce yazmayı planlıyordum fakat bir türlü yazamadım, kısmet bugüneymiş.
Cuma namazı cemaatle kılınması farz olan iki rekatlık bir namazdır. Cuma, müslümanlar için önemli bir gündür. Bir Hadis-i şerifte: “Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür. Adem o gün Cennet’e konulmuş, o gün Cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de o gün kopacaktır.” denmiştir.
Ve gelelim asıl konuya. Allah’ın evine bize farz – sünnet kıldığı görevleri yapmak için gidiyoruz. Vakit namazları, bayram namazları, teravih namazları olsun bunları yerine getirmeye çalışıyoruz. Üstüne basıla basıla söylense de bir çok kez bu hatalar yapıyor. Bu hatalar canımı sıktığı için, böyle bir yazı yazmak istedim. Peki nedir bu can sıkan hatalar.
- Yüzlerce, binlerce, trilyonlarca kez söylense de telefonları sessize almayan insanlarımız. Telefonunuzu ne olur sessize alın veya kapatın. İnsanları namaz esnasında rahatsız etmeyin, namazlarını vesveseye sokmayın. Ben bile camiye giderken telefonumu sessize alıyorum hatta camiye girdikten sonra tekrar bakıyorum. Hatta bazı zamanlar telefonu eve bırakıp gidiyorum.
- Namaz esnasında, namaz sonu duasında neden dışınızdan söylene söylene okuyorsunuz. Kıyam da iken veya Ka’de-i Ahire iken neden sureleri dışınızdan okuyup yanınızda ki veya arkanızda ki kişinin namazını vesveseye veriyorsunuz. Bu benim başıma sıklıkla gelen bir şeydir. Bir çok namazımda bozulmuştur, sureleri yarım yamalak karıştırarak okumuşumdur. Eğer böyle dışınızdan söylene söylene okuyup, bir başkasının namazını bozacak iseniz camiye hiç gelmeyin. Eviniz de kılın namazı.
- Yalın ayak camiye gelmeyin gözünüzü seveyim. “İşte hava çok sıcak ayağım yanıyor, terliyor çorap giymiyorum” iyi halt ediyorsun diyeceğim ama neyse. Ya arkadaş bizim de ayağımız yanıyor, terliyor. Ama diğer insanları sen neden düşünmüyorsun. Belki senin ayağında yara var, mantar var. Belki abdest alırken fark etmedin ama camiye geldiğinde ayağında ki yara kanadı ve her yere bulaştırdın. Hem camiyi kirlettin hem de başkasının namaz kılacağı yeri kirlettin. Belki oraya ben oturacağım. Secde’ye gittiğimde elime, yüzüme senin kanın, pisliğin bulaşacak belki. Enfeksiyon kapıp hasta olacağım. 10 dakikalığına bir çorap giy be adam. Namaz bitsin istersen gece gündüz dışarı da yalın ayak gez. Ama camiye yalın ayak gelme, gelmeyin.
- Tabure de oturarak namaz kılan amcalar. İbadetlerini yapıyorlar ama hayat onlara güzel. Geçiyorlar duvar köşesine veya kalorifer olan yere veriyor sırtını oraya keyfince namaz kılıyor. Allah kabul etsin, ama arkasında namaz kılan adama saygı göstermiyorlar. Ayaklarından rahatsız olabilirsin ama arkanda namaz kılan adamın alanını niye işgal ediyorsun.Anlatmak istediğim olay tamda budur. Ya zaten oturarak kılıyorsun, tabureyi biraz daha öne çek arkanda ki adam rahatça kılsın namazını. Belki uzun boylu birisi var arkanda. Söylemeye de çekiniyor. Geçen cuma aynı durum başıma geldi. Amcaya diyemedim tabureyi biraz öne çek diye. Bende secdeye vardığımda tabureye kafama vurdum ki, amca hissetsin ve tabureyi öne çeksin. Allah’tan ikinci rekattan sonra amca tabureyi öne çekti de rahatça namazımı kılabildim.
Demem o ki önce kendinize, sonra camiye, sonra cemaate saygınız olsun. Sürç-i lisan ettiysem affola, eyvallah