- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Yıl 2010, tarih 30 Kasım. “Merhaba Blog Dünyası” diye başladım ilk cümleme. Henüz kimsenin tanımadığı, kendi halinde bir içerik üreticisi olarak bir hayale kapıldım. Bir bilgisayar ekranının ardında, tüm dünyaya sesimi duyurabileceğim, fikirlerimi paylaşabileceğim bir alan yaratma fikri beni tarifsiz bir heyecana sürüklemişti. Blogspot sistemini ilk defa kullanıyorum ve ekran karşısında birçok şey yeni: Her detayı, her ayarı öğrenmeye çalışırken hissedilen o başlangıç zorluğu, tatlı bir merakla birleşiyor.
“Bu kişisel blog benimle yaşlanacak,” diyorum. Tüm amacım, sesimi daha geniş kitlelere duyurmak ve başarılı bir içerik üreticisi olmak. Zaten blog yazmanın sihri, kendin gibi olmaktan geçmiyor muydu? Bunu içtenlikle yapabilirsem, hayalini kurduğum o yolun taşlarını döşemeye başlamış olacağım.
Kişisel bir blog yazmak, sadece bir yazı dizisi oluşturmak değildi benim için; bu, kendimle bir yolculuğa çıkmaktı. Kelimelerimle, hislerimle, bakış açımla dünyaya açılmak, kendimi tanımak ve geliştirmek istiyordum. Bugün, klavyeye her dokunduğumda hedefime bir adım daha yaklaştığımı hissediyordum. Yıllar sonra dönüp bu ilk yazıyı okuduğumda, aynı saflık ve aynı inançla çıktığım bu yolda ne kadar ileriye gittiğimi görmek bana büyük bir motivasyon kaynağı olacak.
Bugün bile o ilk cümleyi yazdığım anki heyecanımı hatırlıyorum. Belki yüzlerce yazı yazacağım, çokça gelişim kaydedeceğim; ama içimdeki o ilk heyecan devam ediyor. Ve biliyorum ki bu blog, sadece bir dijital alan değil; bir hayat yolculuğunun izleriyle dolu, benim dünyama açılan bir kapı olmaya devam edecek.
2 yorum
Hayırlı uğurlu olsun kardeşim. Güzel güzel yazılar yazarsın inşallah
Teşekkür ederim ağabeyim, Allah razı olsun.