Sosyal Medyadan Uzak Durmak

Kendimi bildim bileli günümüz sosyal medya çağının içinde büyüdüm ve bu platformlar benim için hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmişti. Günümüz teknolojisinde sosyal medyadan uzak durmak imkansızdı. Çünkü blog yazarıydım.

Sürekli aktif olup herşeyi takip etmem gerektiğini düşünüyordum ve zaten zamanında mesleğim gereği ve sevdiğim bir ortam olmasından kaynaklı her gün saatlerimi Instagram’da gezinerek reels videoları izleyerek kim ne story atmış onlara bakarak, Twitter’da yani şu anki adı ile X’de tartışmalara ve gündemi takip ederek, Tiktok’ta saçma sapan akım videolarını izleyip vakit geçirerek, Twitch’de yayın açıp veya sevdiğim yayıncıların yayınlarını saatlerce izleyip kafa dağıtmak veya Youtube’da kim ne video atmış, neler çekmişler, gündemde hangi yeni şarkılar var vb gibi kanalları takip ederek geçiriyordum.

Ancak bir süre önce, (yaklaşık 2 ayı geçti, 60-65 gün) bu alışkanlıkların beni nasıl etkilediğini görmeye başladım. Artık bir yerde kendime dur demenin zamanı gelmişti. Beni ne tetikledi bilmiyorum ama gerçekten uzaklaşmak istedim.

Sürekli olarak sosyal medyada olmak, zamanımın büyük bir kısmını başkalarının hayatlarını izleyerek veya beğeniler toplayarak geçirmek anlamına geliyordu. Peki buna ne gerek vardı? Bu durum, gerçek hayattaki deneyimlerimi ve kendime zaman ayırmamı engelliyordu. Gerçekten ciddi anlamda engelliyordu.

Bir gün fark ettim ki, aslında hayatımın gerçek anlamı ve değeri, sanal dünyada değil, gerçek dünyada yatıyor. Bunu bilmeme rağmen çok geç fark etmem beni nedense hayal kırıklığına uğratmıştır.

Yoruldum Galiba veya Öyle Hissetttim

Bu farkındalıkla birlikte, sosyal medyadan uzaklaşmaya karar verdim. İlk başlarda zor oldu çünkü alışkanlık haline gelmiş bir davranıştan vazgeçmek her zaman kolay değildir, sizi ciddi anlamda çok zorlar. Ancak zamanla, bu kararımın doğru olduğunu ve hayatımı olumlu yönde etkilediğini görmeye başladım.

Sosyal medyadan uzaklaşmak, kendime daha fazla zaman ayırmamı sağlamasada belirli sevdiğim şeyleri daha sık yapmaya başladım.

• Buna Instagram uygulamasını silerek ilk adımı atmış bulundum. (hesabım halen aktif, bir kaç kez kontrol ettim kimse bir tane bile mesaj atmamış)
• Bir çok kullandığım uygulamayı askıya aldım, profil fotoğraflarını bile kaldırdım buna ne gerek vardı bende bilmiyorum. WhatsApp profil fotoğrafımı bile kaldırdım. Muhtemelen numaramı sildi, artık konuşmak istemiyor düşüncesiyle küsenler mutlaka olmuştur. Bir kişiye bile bayram mesajı atmadım desem inanır mısınız!. Artık arkadaşlarım ve çevremle bile iletişim kurmuyorum, kimseyi ne arıyorum ne de mesaj atıyorum.
• Kitap okumak, benlik bir hareket değil ama satın alıp hiç yüzüne dahi bakmadığım kitapları okuma fırsatım oldu. Okumak gerçekten güzel bir şeymiş.
• Zaten asosyal bir insandım iyice içime içime kapandım ve kendimi eve hapsettim.
• İşten gelir gelmez bilgisayarda sevdiğim oyunları oynayıp günün stresini attıktan sonra kendimi sürekli olarak uykuya adadım.
• İzlemek isteyipte asla bakmadığım ne kadar dizi & film varsa hepsine baktım. Yaklaşık 50’ye yakın dizi & film izlemişimdir. Keza bu yazıyı yazarken bile yan ekranda dizi izliyorum.

Ne kadar yanlış ne kadar doğru bilmiyorum ama artık sosyal medyayı daha bilinçli ve dengeli bir şekilde kullandığımı düşünüyorum. İnterneti sadece bilgi almak  için zaman ayırıyorum ve sürekli olarak çevrimiçi olma baskısından kurtuldum. Bu değişiklik, ruhsal ve duygusal olarak daha dengeli bir yaşam sürmemi sağladı.

Gerginlikten, stresten kendimi uzaklaştırdım. Artık daha sakin hissediyorum.

Sosyal medyadan uzaklaşmak, aslında kendimi bulmak ve gerçek yaşamın tadını çıkarmak için güçlü bir adım olduğunu fark ettim. Belki de bu deneyimim, başkalarına da ilham olabilir ve sosyal medyanın gerçek hayatımız üzerindeki etkilerini düşünmemizi sağlayabilir. Hayatımızı daha fazla kontrol altına almak ve gerçek değerleri keşfetmek için ara vermek bazen en doğru karar olabilir.